Kas Gelişimi

Kas gelişimi ana rahminde kas lifi sayısının artışı olarak başlar ve doğduğumuzdan itibaren “Kas Lifleri” nin kalınlaşması olarak devam eder. Yani lif sayısının artışı doğumla birlikte sona erer. O andan itibaren lif sayısı sabittir ve vücut geliştirme ile uğraşanlara dışarıdan bakıldığında gördüğümüz kütle farkı liflerin kalınlığından ibarettir. Yani kas lifi sayılarımızda bir fark olmamakla birlikte bu kişilerin kas lifleri çalışma ve beslenme şekillerinden dolayı kalınlaşmıştır. Dolayısıyla vücut geliştirme veya kas yapma hususu aslında sanıldığı gibi imkansız değildir. Peki nasıl kas kütleleri bu kadar genişleyebiliyor? Öncelikle kas isimlerine ve yapılarına bir göz atalım.

Kasların İsimleri

 

Resimde kasların latince isimleri verilmiştir. İşte çalışmalarımızı yaparken yukarıda adı geçen kasların hepsini çalıştıracak tarzda egzersizler yapmalıyız. Manken ya da fitness modellerin hepsi kas geliştirmek için değişik sistemler kullanırlar. Ama ortak bir noktaları vardır. Hepsi simetriye önem verirler. Bunun için yapacağımız egzersizlerde dengeli ve düzgün çalışmayı esas almalıyız. Aksi takdirde belirli bir bölge çok gelişip, belirli bir bölge az gelişeceğinden olduğumuzdan çok daha kötü bir görüntüye kavuşabiliriz. Vücut şeklimizi iyi analiz etmeli ve buna göre hangi bölgeyi geliştirirsek uygun olur sorusunun cevabını bulmalı ve buna göre egzersizlerimizi planlamalıyız.

Kas Nasıl Gelişir?

Kas liflerinin kendilerine has kasılma ve gevşeme şekilleri vardır. Her birinin enerji depolama ve kullanma şekli farklıdır. Ama araştırmalarla sabit olan birşey vardır ki bazı aminoasit türevlerinin kas gelişimi üzerinde etkileri büyüktür. Bu konuyu amino asitler ve BCAA lar konusunda yazdığım yazımda yayınladığım için burada detaya girmeyeceğim. Kasların gelişmesi için yeterli miktarda amino asite ve enerjiye ihtiyaç vardır. Bu maddeler gerektiği kadar sağlanmadığı takdirde kasların büyümesi imkansızdır. Hatta ağır kilolarla çalışıp kaslara ihtiyacı verilmediği takdirde kasların yapısında bulunan amino asitler parçalanarak enerji olarak kullanılır ki bu da küçülme demektir.

Kaslarımızın gelişimi için diyet ve egzersiz ortak yürütülmelidir. Yaptığımız egzersiz programına uymalı ve bunu destekleyici tarzda bir diyet mutlaka uygulamalıyız. Kimileri kasların daha hızlı gelişmesi maksadıyla steroid ve doping uygulamalarına gitmektedirler. Bu durum hiç sağlıklı değildir ve bizim sağlıklı gelişim felsefemize terstir.

Kasın maksimum gelişimi için kas liflerinin artık daha fazla tekrar yapamayacak seviyeye kadar zorlanması gerekmektedir.kas resmi Böylece kaslar yoğun bir enerji ihtiyacı içine girerler. İşte egzersiz sonrası ilk 20-30 dakikalık bölüm bu açıdan çok önemlidir. Bu zamana bonus zamanı diyebiliriz. Bu zaman diliminde aldığımız gıdaların büyük bir bölümü kasların doyurulması için harcanır. Bu gelişim demektir. Kası zorladığımız anda kastaki yoğun kasılmadan dolayı kan o kas hücrelerine kılcal damarlar vasıtasıyla hücum edecektir. Bunu aynaya bakarak da görebiliriz. Zorlanan kasın olduğu bölgede damarlar iyice belirginleşir ve buradaki deri hafiften kızarır. İşte bu durum kanın bu bölgede yoğunlaştığını gösterir. Kanın bu bölgede yoğunlaşması demek, kasların enerji ihtiyacı olan amino asitlerin ve glikozun yani kan şekerinin bu bölgeye daha fazla taşınması demektir. İşte bu da egzersiz esnasındaki büyümedir. Yani spor sonrası yenilen yemekte protein oranını yüksek tutarak kandaki amino asit oranını yükseltmemiz gerekir ki kaslarımız aç kalmasın ve gelişsin.

Erkeklerin kas gelişiminin kadınlardan fazla olmasının en büyük sebebi erkeklik hormonu olan testesteron hormonunun erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık otuz kat daha fazla olmasıdır. Bu hormon kas gelişimini ciddi ölçüde destekleyen hormonlardandır. Bunun yanında kadınların kalbi erkeklerin kalbinden daha küçüktür. Bu durumda aynı şekilde etki yaratmaktadır.

Kasın Yapısı

Kasların kasılıp gevşemesini sağlayan aktin ve miyozin proteinleridir. Bu proteinlerden ince kas liflerine hitap edenlere aktin, kalın liflere hitap edenlere miyozin denir. Kasların kasılıp gevşemesi, büyümeleri için gerekli bir husus olduğundan aktin ve miyozin molekülleri kaslarımızın güçlerini gösterirler ve esas vücut geliştirici etkiyi bunlar sağlarlar.

Kaslar çizgili ve düz kaslar olarak ikiye ayrılırlar. Çizgili kaslar bizim geliştirmeye çalıştığımız kaslardır çünkü istemli olarak kasılan kas tipi bu kaslardır. (Sadece kalp kası çizgilidir ve istemsiz kasılır). Kaslar ağırlığımızın kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama yarısını oluştururlar.

Biraz önce bahsettiğim miyozin ve aktin filamanlarının birleşmesiyle miyofibriller, miyofibrillerin birleşmesiyle fibriller oluşur. 10-15 fibrilin birleşmesiyle fasiküller oluşur. Fasiküllerin birleşmesiyle de kas dokusu dediğimiz doku meydana gelmektedir. Fasikülleri yani fibril demetlerini birbirine bağlayan dokuya tendon adı verilir.

Kas gelişimi bizim çok daha sağlıklı bir birey olmamız için olmazsa olmazdır. Olayı bir fitness müsabığı olarak değil sağlıklı yaşamın bir gereksinimi olarak görmenizi tavsiye ederim. Sonuçta önemli olan sağlıklı düz bir fiziğe sahip olmak.

Yazar Himmet Sevinç

Fitness Eğitmen, Personal Trainer, Pilates Eğitmeni, Scuba diver, Tenis Eğitmeni, Serbest paraşütçü, Arama Kurtarma Eğitmeni.

ÜYELİK ALANINA GİRİŞ

Şifrenizi mi unuttunuz?

Bize Katıl