İçindekiler
Mekik Çekiyorum Ama Belim İncelmiyor
Mekik çekiyorum ama belim incelmiyor. Göbek eritmek için mekik çekmenin çok fazla işe yaramadığını fark eden kişilerin sıklıkla kullanmaya başladığı bir cümle haline gelmeye başlamıştır. Sadece mekik değil bunun gibi karın kaslarını geliştirmek için kullanılan birçok hareket günümüzde kilo vermek için kullanılmaktadır. Oysa ki kilo vermek ile karın kaslarını çalıştıran egzersizler arasında direk olarak bir ilişki ne yazık ki bulunmamaktadır. Nasıl ki Barbell Curl hareketini uyguladığımızda kollarımız incelmiyorsa, Crunch hareketini uyguladığımızda da karnımız incelmez. İsterseniz konuya biraz daha detaylı yaklaşmaya çalışalım.
Zayıflamak İstiyorum
“Zayıflama diyeti uygulamaya başladım. İlk ay 3 kilo verdim ancak sonrasında kilom hep aynı kaldı. Neredeyse hiçbir şey yemiyorum ama yine de kilo veremiyorum.” Bu cümleler tanıdık geldi mi? Bu şikayetlerin üyelerimin bana gelme nedenlerinin başlarında geldiğini söyleyebilirim. Öncelikle şu konuya açıklık getirmek istiyorum: Hedefimiz kilo vermek yani baskül üzerinde daha az rakamlar görmeye çalışmak olduğu sürece daha mutsuz olacağız. Belirli sürelerle diyetler ve benzeri uygulamalarla hedefimize doğru ilerlediğimizi hissetmeye başlayacağız ancak bu durumun zaman içerisinde etkisini kaybettiğini gördükçe harekete geçtiğimiz yolun çok da doğru olmadığını görmeye başlayacağız. Olayı çok fazla zorunlu bir ders konusu haline getirmek istemiyorum ama şu soruyu sormadan da edemeyeceğim:
- Hedefimiz baskülde daha hafif çıkmak mı yoksa aynaya baktığımızda beğeneceğimiz bir fiziğe sahip olmak mı?
Yerçekiminin üzerimizde gösterdiği etkidir ağırlığımız ve dünyanın çeşitli yerlerinde değişiklik gösterir. Bu da demek oluyor ki eğer tartıya çıktığınızda daha az görünmek istiyorsanız, ekvatora doğru gidin ya da uçağa binerken yanınıza baskül alın ve orada tartılın. Daha hafif çıktığınızı göreceksiniz 🙂
Gerçek olan ve bizi mutlu edecek olan baskül, aynamızdır. Ayna karşısında daha mutlu olacağımız bir fizik olmalıdır hayalimiz ve bu yolda ilerlemeliyiz. Peki bunun için ne yapmalıyız? Büyük harflerle yazıyorum : KAS ORANIMIZI ARTTIRIP, YAĞ ORANIMIZI DÜŞÜRMELİYİZ.
Bunu nasıl yapacağımızı öğrenmek için konunun biraz daha derinlemesine incelenmesi gerekecektir. İlk olarak yağ oranımızı nasıl azaltacağımızdan bahsedelim.
Bölgesel zayıflama yöntemleri
Bölgesel incelme derken sanırsam büyük çoğunluğumuz bel inceltme hususunu dile getirmektedir. Gerek öğrencilerimden gerek üyelerimden duyduğum genel sıkıntı bu yöndedir. Bölgesel zayıflama diye bir şey acaba var mıdır? Ne yazık ki operasyon gibi doğalın dışında yöntemler kullanılmadığı sürece böyle bir durum söz konusu değildir. Vücudumuz belirli bölgelerde yağ yakıp belirli bölgelerdeki yağlara dokunmamak gibi bir sistemle çalışmaz ne yazık ki. Vücudumuzdaki yağ yakım metabolizmalarını çalıştırmayı başardığımızda tüm vücudumuzda bulunan depo edilmiş yağları kullanmaya başlarız. Dolayısıyla yağ tüm vücudumuzdan kabaca aynı oranda yanmaya başlar. Bu sebeple zayıflayan kişilerin genel şikayeti yüzünün küçüldüğü, kollarının inceldiği ancak bel, göbek veya bacak bölgesindeki yağların çok fazla azalmadığı yönündedir. Oysaki biraz önce de söylediğim gibi yağ her bölgeden kabaca aynı oranda yanmaktadır. Yüzümüzdeki yağ ile göbeğimizdeki yağı kıyasladığımızda takdir edersiniz ki gözle görünür bir incelme yüzümüzde oluşmaktadır. Bu kıyaslamayı tüm diğer uzuvlarımız için de düşünebiliriz. Peki, neden belimizde ya da bacaklarımızda daha fazla yağ depolanıyor? Bunun sebebi LPL (lipoprotein lipaz) hormonudur. Bu hormon kılcal damarların çeperlerindeki endotel hücrelerde bulunur. Bu enzimin salgılanması sonucunda yağ asitleri ya yakılır ya da depo olmak üzere tekrar trigliserite dönüşürler. Kısaca bu enzim ya yağlarımızın yakılmasını ya da depo edilmesini sağlar ve her insanda farklı bölgelerde daha yoğun olarak salgılanır. Bir genelleme yapacak olursak erkeklerde bel ve göbek bölgesinde bayanlarda ise kalça ve bacak bölgesinde yoğundur. (Aksi durum da görülmektedir.) Dolayısıyla depoladığımız yağların bu bölgelerde daha yoğun olması bu sebepledir. Yağ yakmaya başladığımızda tüm vücuttan yakılmakta olan yağlar, bu hormonun fazlaca salgılandığı bölgelerdeki yoğunluk sebebiyle çok fazla belli olmazlar. Yapmamız gereken sabırlı olup egzersizlere ve antrenmanlara devam etmektedir. Diğer bölgelerimizdeki yağlar azaldıkça bu bölgelerde bulunan yağlar yanmaya devam edecek hatta bu bölgelerde hızlanacaktır. Ancak yağların vücutta enerji olarak kullanımı karbonhidratların kullanımı kadar kolay olmadığı için egzersizlerimizin yağ yakım nabız aralıklarında olması gerekmektedir. Bu konu ile alakalı olarak Nabız Bölgeleri isimli yazımı okuyabilirsiniz.
Zayıflamanın yolları
Zayıflamak mı istiyorsunuz? Esas sorum budur. Gerçekten zayıflamak mı istiyorsunuz yoksa yağ oranınızı azaltmak mı istiyorsunuz? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi zayıflamak tartı üzerinde daha az görünmektir. Bundan sonra gerçek tartımız aynamız olmalıdır. Ayna karşısında daha sıkı görünmeyi ya da ayna karşısında vücut hatlarımızın daha net ve kıvrımlarımızın daha düzgün göründüğü vücut hatlarımıza sahip olmayı hedeflemeliyiz. İç bacak eritme, kalça eritme ve şekillendirme, göbek eritme gibi hedeflerimizi artık kas oranımı nasıl arttırırım, daha sıkı ve daha define kaslara nasıl sahip olabilirim şeklinde değiştiriyoruz. Nasıl mı? Aşağıdaki resmi bir inceleyelim.
Yukarıda görülen resim aslında çok lafa gerek olmadığını açık açık göstermektedir. Sanırsam hiç kimse daha kilolu olarak görünen durumdan daha zayıf olan duruma geçme çabasına girmeyecektir. O zaman şu gerçeği belirtmek istiyorum. Aynı kiloda olan ama birisinin kas kütlesi diğerinden 1 kg daha fazla olan iki bireyi düşünelim. Günlük kalori sarfiyatı olarak kas oranı daha fazla olan birey, hiç spor yapmadan dahi, diğer bireyin günlük olarak 45 dakika kardiyo yaptığı durum kadar kalori yakmaktadır. Dolayısıyla sürekli olarak yürüyüş, koşu ve benzeri kardiyo egzersizleri yapmak yerine hedefimiz kas oranımızı arttırmak olmalıdır. Bu durumun sebebi ise vücudumuzdaki kasların tek aktif organizma olmasıdır. Kaslar kendilerini idame etmek için sürekli titreşim halindedirler ve bu sebeple sürekli olarak kalori yakmaktadırlar. Direnç antrenmanları sürekli olarak yağ yakımı konusunda kardiyo çalışmalarından çok daha etkili ve çok daha hızlı sonuçlar vermektedirler. İnternet sitemde bulunan tüm yağ yakımı ve kas gelişimi programları da bu hedefe uygun olarak planlanmış ve yayınlanmıştır. Hedef sürekli olarak daha sıkı, kas oranının vücut hatlarımızı ortaya çıkaracak şekilde geliştiği programlar ile egzersiz yapmaktır. Detaylı programlarımızı incelemek için programlar linkimize tıklayabilirsiniz.
Kilo almak istiyorum
Kimi üyelerimin de kilo alamama problemi bulunmakta. Özellikle 20 yaş ve altında bulunan bireylerden bu konuda daha fazla sorular gelmektedir. Ben yine yukarıda yazdıklarım çerçevesinde bir şeyler yazacağım.
Kilo alamama konusunda genel olarak yapılan hata sağlıksız bir şekilde kilo almaya çalışmaktır. Abur cubur, yemek yiyip yatma, hareketi azaltma gibi sağlığımızı bozacak ve metabolizmamızı yavaşlatacak aktivitelerle kilo almaya çalışılmaktadır. Biraz önce söylediğim gibi kilo alamama problemi genellikle metabolizmamızın daha hızlı olduğu ve daha hareketli olmaya eğilimli olduğumuz dönemlerde meydana gelmektedir.
Kilo alamama problemi olanlar neler yapmalıdır? Öncelikle fizyolojik bir problem olup olmadığı kontrol edilmelidir. İlk olarak sağlık durumumuzun tam olarak yerinde olup olmadığı bir doktor muayenesi sonrasında tespit edilmelidir. Eğer böyle bir durum yoksa yani sağlık durumumuzda bir problem yoksa günlük yaşamımıza bir düzen vermemiz gerekmektedir. Uyku hayatımızın en önemli bölümlerinden birisidir. Vücudun toparlanması, dinlenmesi ve gelişimi en hızlı bu dönemde gerçekleşmektedir. Gece uykusu ise özellikle büyüme hormonunun sağlıklı bir şekilde salgılanması için olmazsa olmazdır. Dolayısıyla gece çok geç olmadan uykuya geçilmeli ve sabah çok geç olmadan uyanılarak güne başlanmalıdır. Gece 2-4 arasında mutlaka uykuda olmaya çalışılmalıdır. Bu dönem sağlıklı bireylerde büyüme hormonunun en çok salgılandığı dönemdir. Gece uykusunun günlük olarak 7 saatin altına inmemesine özen gösterilmelidir. Eğer yataktan kalkma saatimiz erken olmazsa, güne geç başlarsak kahvaltı ileri kayacak, öğle yemeği, akşam yemeği ve uyku ileriye kayacaktır. Domino etkisiyle tüm gün kayacak ve sağlıksız bir yaşama dönülecektir.
Uykumuzu düzenli bir hale soktuktan sonra beslenmemizi dengeli bir hale getirmemiz gerekmektedir. Her öğünümüzde protein, karbonhidrat ve yağ dengemizi sağlamalı, günlük olarak meyve ve sebzeleri diyetimize dahil etmeliyiz. Böylece ihtiyacımız olan tüm besin öğelerini düzenli olarak almaya başlamış oluruz. Toplumda ne yazık ki besin öğelerinin doğal yollarla alınmasından ziyade besin takviyeleriyle almaya çalışma çabası yaygınlaşmaktadır. Hiçbir zaman unutmamalıyız ki doğal yollardan beslenmek her zaman tercihimiz olmalıdır.
Bunun yanında son olarak egzersiz yapmaya başlamak zorundayız. Sinir, dolaşım ve boşaltım sistemimizin sağlıklı bir şekilde çalışması için düzenli egzersiz olmazsa olmazdır. Kaslarımız direnç egzersizleri ile %60 ın üzerinde zorlanmalı, aerobik egzersizler ile oksijen kapasitemiz arttırılmalı ve böylece hayat kalitemiz yükselmeli ve yaşlanma sürecimiz olabildiğince yavaşlatılarak metabolizmamız hızlandırılmalıdır. Düzenli ve dengeli bir hayat tarzı ile sağlıklı bir kilo alımı zaman içerisinde gelecek, daha zinde ve fit bir vücuda sahip olabileceğiz.
“Mekik Çekiyorum Ama Belim İncelmiyor” sorusuna detaylı olarak cevap vermeye çalıştım. Eğer daha detaylı sorularınız olacak olursa aşağıdaki yorumlar bölümünden ya da özel sorularınız için iletişim bölümünden bana ulaşabilirsiniz. Herkese sağlıklı günler dilerim.
Pardon bir sorum olacak. Arama kurtarma öğretmenliği nedemek?